sevenin sevilene karşılık beklemeden söylemesi gereken iki kelimedir.
ancak çoğu kez karşılık beklenir karşılık gelmeyince anlamsız bir paranoyaya sebep olur.
birçoğunun sadece hoşanılan karşı cinse söylediği bu kelime çok sihirlidir bir anda kötü giden
her türlü ilişkiyi (aile, arkadaş ve benzeri) yumuşatabilir.yinede söylerken yanlış anlaşılmamak için
dikkatli olunması gerekir.
sevgiyi en basit ifade eden ve bu basitliği yüzünden çok anlam yüklenebilen iki kelimedir. birliktelik sözcüğüdür, karşılıksız bir ilişkide hesapsızca ve sayısızca söylenmesi gereken cümledir. sevgiliye sadece seni seviyorum demek günümüz koşullarında inandırıcılıktan uzak bir hal alsada aslında bu kelimeyi kullanmadan da karşıdaki insana onu sevdiğini hissettirebilmelidir insan. çünkü seni seviyorum sadece küçük bir cümledir ama seni seviyorum anlamına gelen binlcerce cümle vardır.***
a: ben böyle olmasını istemedim kaçtım ama engel olamadım. hayatım sen yokken felaket. yaşamıyorum ben artık. yaşayamıyorum. tükendim.
b: _________
a: bişey söylemiyeceksen çık hayatımdan sen varken ben mahvoluyorum
b: _______________________
a: pekala, madem böyle susuyorsun ben herşeyi söylerken bende yıktığın duvarlarımı örmeye gidiyorum.
b: ______________________________________________________________
bunların tümünden bir seni seviyorum çıkar hatta bu anlam aşılmıştır bile. ancak seni seviyorum denilememiştir çünkü bu cümle herkesin lastik gibi sündürerek karmaşık anlamlar inşaa ettiği bir tümce olmuştur. bunu söylemek kalbe zararken aklı da karıştırır.
olası cevaplar için
(bkz: teslim oldu)
(bkz: bu kadar basit mi ifade edilir)
(bkz: hadi ordan)
(bkz: bende seni seviyorum)
doktora gitmeye karar veriyorum. arkadaşlarıma soruyorum "tanıdığınız iyi bir kulak burun boğazcı var mı?" diye. "nÂ’oldu ki?" diye soruyor arkadaşlarım. "kaşınıyor kulağım" diyorum. "uyuyamıyorum geceleri, kulak kaşınmasından!" bir doktorun adını söylüyor bir tanesi. "çok iyi doktordur" diyor. "kimsenin çözemediğini çözer, iyileştiremediğini iyileştirir."
aynı anlamı ifade edecek bir sürü ikame cümlesi vardır. yoksa da farketmez söylenmese de olur bazen hissetmek duymaktan iyidir. ya da hissettirmek söylemekten. iyidir, hoştur. yazık ki şimdilerde ayağa düşmüş ve günden güne itibarını kaybetmiştir.
cem adrian'nın , bana özel şarkısında hiç bu cümleyi kurmadan seni seviyorumu dile getirmiştir. aslında gerçek seni seviyorum o kelimeyi söylemeden, başka sözlerle, tavırlarla hissettirmektir. böylece bu kelimeden sıkılmamış oluruz fakat aynı zaman da hissetmiş oluruz.kelimenin değerini de zamanla artmış olduğunu fark ederiz. ve daha çok, karşımızdakinden duymak isteriz. seni seviyorumu arzularız.
bir nazım hikmet şiiridir. hayat doludur. son kıtası grup yorum tarafından bestelenmiştir. pek güzel olmuştur.
çömeldim,baktım toprağa
otlara bakıyorum,böceklere bakıyorum
mavi mavi çiçek açmış dallara bakıyorum
sen bahar toprağı gibisin sevgilim
sana bakıyorum
sırt üstü uzandım görüyorum gökyüzünü
ağacın dallarını görüyorum
sen,bahar mevsiminde gökyüzü gibisin sevgilim
seni görüyorum
gece kırda ateş yaktım ateşe dokunuyorum
suya dokunuyorum,kumaşa dokunuyorum
gümüşe dokunuyorum
sen yıldızların altında yakılan ateş gibisin sevgilim
sana dokunuyorum
Ä°nsanların içindeyim seviyorum insanları
hareketi seviyorum
düşünceyi seviyorum,kavgamı seviyorum
sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim
seni seviyorum
her insanın duymak isteyeceği, bazı zamanlar içinde bulunduğu ruhsal durumun getirileri sonucunda sanki duymazsa veya sevdiğine söyleyemezse kendisini bunalımda hissettiği, ama ne olursa olsun anlamını sıradanlaştırmamak adına sık sık söylenmemesi gereken, ancak içten gelerek söylendiği zaman gerçek anlamını yakayalayan,asla samimiyetsiz kalplerin dudaklarından çıkmaması gereken söz.
bana nasıl yaşamam gerektiğini öğretiyorsun,
diğer insanların da sevmediğini, sevmeyeceklerini
aşılıyorsun bana bilmesen de,
Ãœzgünüm...
sus....
ben biliyorum...
kimilerinin söylerken oldukça zorlandığı bir eylemdir. fakat paniğe gerek yoktur. çocukken gecenin bir vaktinde, muhtemelen uyumadan önce elinize tutuşturulan ballı süte ne gibi teyamüller uygulanıyorsa, seni seviyorum derken de benzer bir doğrultuda ilerlenmelidir.
elbette işaret ile baş parmak vasıtasıyla burun tıkanması hoş karşılanmaz, her ne kadar karşıdaki kişi aşık konumunda olduğundan bu abukluğu şirinlik tadında algılasa da, ses deforme olduğundan aradaki romantizm eprir ve dolayısıyla büyü dağılır, amma velakin üstünkörü ve bir çırpıda tüketilmesi havayı kesinlikle bozmaz.
öyleyse nedir? bazıları bu cümleyi hissetmeden söylemelidir. nasıl ki "ballı süt" yerine "elvan gazozu" içildiği hayal ediliyorsa, "seni seviyorum" yerine de "yarın çarşamba" dendiği rahatlıka zihinleri meşgul edebilir. bu durum gayet normaldir. katiyen samimiyetsizikle adlendirilmemelidir. nitekim alan razı veren razıdır. biri duyduğu, diğeri de duyarabildiği için mutludur ve mutlu sonların altı üstü fazla didiklenmemelidir.
derya kuzusu, seni seviyorum sadece kulakta takılmaz biliyor musun...
bazen insanın boğazına da takılır ki bunu birçoğumuz yaşamıştır.
hangisi daha rahatsız edicidir.
kulakta bir yalan seni seviyorum mu..
yoksa söylenmedik söylenemedik bir seni seviyorum mu....
babam ameliyata gireceği sıralardaydı. yanına gittim kötü birşeyler olmasından korkarak. elimi tuttu. baba seni seviyorum demek istedim diyemedim. gücüm de vardı ya... diyemedim. dediğim an bitecek tüm metanetimi kaybedecektim. boğazımda takıldı kaldı. bir cisim bir nesne gibi hissettim onu. seni seviyorum.
geldi. boğazıma takıldı ya hani ağzımı açıp baksanız içeri orada gerçekten de görecektiniz onu.
seni seviyorum.
hem de yalan da değildi. gerceğin ta kendisiydi ya. tüm ihtişamı da oradaydı.
seni seviyorum baba.
ben hayatta en çok babamı sevdim
karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
çarpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
nasıl koşarsa ardından bir devin.
o çapkın babamı ben öyle sevdim
bilmezdi ki oturduğumuz semti
geldi miydi gidici hep acele işi
çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
atlastan bakardım nereye gitti.
böyle ezber ettim gurbeti
sevinçten uçardım hasta oldum mu.
kırkı geçti mi ateş çağırırlar istanbul'a
bir helalleşmek ister di mi oğluyla
tifoyken başardım bu aşk oyununu
oh dedim göğsüne gömdüm burnumu
ben hayatta en çok babamı sevdim
en son teftişine çıkana değin
koştururken ardından o uçmaktaki devin
daha başka tür aşklar için açıldı nefesim fikrim canevim
ben hayatta en çok babamı sevdim.
(can yücel ustamızın türk eğitim devi olan babası hasan ali yücel için yazdığı şiir)
ali hurol un yönettiği 2 perdelik bir komedidir.
oyuncuları: sezai aydın
gamze özçelik
zeyno gönenç
şencan güleryüz
fatma güleryüz
oyun seni seviyorum demeyı unutanlara seslenmektedir...*
rafet el roman'ın ilk çıkış parçasının adıdır. sözleri çok anlamlı güzel bir şarkıdır. sözleri aşağıdadır:
sen bilemezsin ne cektigimi,
yoklugun bana sevgilim
bitmez sorular, uzar geceler,
o düsünceler, üzüntüler.
sen gencligimin büyük parcasi
sen gencligimin an.
biz neler neler yasadik beraber,
kalin bir roman kitap gibi.
sen gittigin an, caresiz kalir,
aklim karisir rahat edemem.
moralim bozulur, canim sıkılır,
sen bilemezsin daha neler.
bak ne diyorum, gizlemiyorum,
sensiz yasamak zor geliyor bana.
her an icimdesin, her an kalbimdesin,
seni seviyorum seviyorum.
sensiz yasayamam, sensiz hic olamam,
sensiz yasamak zor geliyor bana.
her an icimdesin, her an kalbimdesin,
seni seviyorum seviyorum.
ve o an gelirde,
iste o an, ben yasayamam...
hangi yönünü cok seviyorum,
biliyormusun sevgilim.
biraz icince, basin dönünce,
anlatinca bana o halini.
sonra dalinca, derin bakisinca,
gözlerindeki o sevinc.
bana sarilinca, sonra sorunca,
ne kadar seni sevdigimi?
sen gittigin an, biter cesaretim,
uzar hederflerim, haylarime
bitmez sorular dinmez kederim,
o düsünceler üzüntüler.
bak ne diyorum, gizlemiyorum,
sensiz yasamak zor geliyor bana.
her an icimdesin, her an kalbimdesin,
seni seviyorum seviyorum.
sensiz yasayamam, sensiz hic olamam,
sensiz yasamak zor geliyor bana.
her an icimdesin, her an kalbimdesin,
seni seviyorum seviyorum.
ve o an gelirde,
iste o an, ben yasayamam.............
bazen binlerce şey geçer aklından, ona sevgini anlatmak için. sonra gözlerine bakarsın ve ayıramazsın gözlerini onunkilerden. düşündüğün her şey birer birer uçup gider ve geriye tek bir şey kalır: "seni seviyorum."
bazen karşınızdaki tüm içtenliği ile söyler bu cümleyi ama sizin içinizden gelmez bu iki kelime. çünkü basit bir kelime değildir söylenmek için. taşıdığı yük çok ağırdır bu kelimelerin. kendinize yalan söylemek olur hisetmeden kullanmak. sadece söylemiş olmak için söylenmemesi gerekendir, özeldir.
ben'i seviyorum'dan kolaydır söylemesi... üstelik genellikle dürüstlük te aranmaz bu söylendiği an... sıkça kullanılır bu yüzden ... dikkat etmek lazımdır... ne demiş musa rami; * -artık kim sevgiden bahsetse elim tabancama gidiyor!
düşününce anlamının satırlara dökülmesi değil sözle anlatılması bile çok zor olan ama günümüzde ki kullanım şekilinden dolayı artık önemsizleşen bi söz öbeğidir.
özel kişiler için özel olan duyguları anlatan değerli kelimelerdir...
eğer özel bir şeyler hissediyorsanız bu kelimeler dudaklarınızdan dökülürken ürperirsiniz,titrer belki ... belki kendinizi uçuyor gibi hissedersiniz!...
belki gözlerinizden akan o damlacıklara hakim olamayacak,belki o an dünyanın en mutlu insanı olacaksınız...
eğer gerçekten sevdiğinizi söylüyorsanız üzülmeyin
sevmek dünyanın en güzel erdemlerinden biridir ki bunu söyleyebilme cesareti ...
seni seviyorum diyebilme cesareti apayrı bi durumdur...
eski türk filmlerinde gecen
-seni seviyorum
-bir daha söyle
-seviyorum
-bir daha
-seviyorum
-birdaha
-seviyorum...
-ben de seni sevgilimmm...(burası sarkı gibi soylenir)
seklinde bir dialog vardı ama tam olarak kim soyluyordu hatırlayamıyorum
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.